Çingenelerin tarihini yazmak, arşivlerdeki evraklarda onların soyları, meslekleri, yönetici erkle olan ilişkileri, göçleri, iskânları, işledikleri suçları yan yana getirerek toparlanmış bilgiyi sunmak şeklinde algılanmıştır yıllarca. Türkiye halklar ve kültürler açısından geniş bir tarihe sahiptir. Her milletin, ırkın kendine göre gelenek ve görenekleri var.
Bu milletlerden biri “Çingene” dediğimiz yani vatandaşlarımız. Roman vatandaşların kendine göre has tarzları ve kültürleri var. Genelde davul, darbuka ve zurna üçlüsünden oluşan müzikleri geniş kesimlerce bilinmektedir.
Türkiye’de Çingene Müziği Batı Grubu Romanları’nda Müzik Kültürü kitabı, bu geleneğe yöneliyor ve okurlara yepyeni bilgilerin kapısını aralıyor.
Onlarla ilgili kararnâmeleri, fermanları, mahkeme sicillerini taramak kuşkusuz tamamen kıymetsiz değildir.
Fakat Çingene kimliğini, Çingene’nin yaşamla olan ilişkisini, doğaya karşı duruşunu, ruhunu tek ve kısa bir ifadeyle “Çingene kültürünü anlamak” bu topluluğun yaşamlarına nüfûz ederek onları anlamaktan geçer.
Çingene, Hindistan içlerinden dünyanın dört bir yanına dağılan ve farklı adlarla anılan bir topluluğun Türkiye’deki genel adıdır.
Bölgelere göre değişen isimler
Çingenelerin bölgelere göre değişen isimleri vardır; bunların en yoğun nüfusa sahip olanı daha çok Türkiye’nin batı kesimlerinde yaşayan ve Roman adıyla bilinen gruptur. Türkiye Çingeneleri arasında Romanlar müzik ve dans kültürleriyle diğer akrabalarına göre daha tanınmış ve karakteristik bir yapıdadırlar.
Sayfa: 280
Çingene müziği monografisi
Türkiye’de yayınlanan ilk Çingene müziği monografisi olma özelliğini taşıyan bu çalışmada, Romanların müzik ve dans kültürlerine paralel diğer Çingene toplulukları ile olan ilişkileri de ele alınmıştır.
sayfası için iletişim: