Tarih birbirine olan aşkları zamanı ve kıtaları aşarak bugüne kadar gelen kahramanlarla dolu. Çağlar boyunca unutulmayan bu özel insanlar, kimi zaman yeni deyimlere ve özdeyişlere bile konu olmuş. Yani sen aşka inanmıyor olsan bile tarihte aksini kanıtlayacak sayısız örnek mevcut, üstelik bizim seçtiklerimiz öyle hayal ürünü falan da değil…
1. Kleopatra ve Marcus Antonius
2. Napolyon ve Josephine
Napolyon ve dünyalar güzeli Josephine’in aşkı 1800’lü yılların başında Fransa’da geçti. İmparator Napolyon, Josephine’e ilk görüşte aşık oldu ama kendini hemen ifade edemedi. Ayrıca Josephine ilk tanıştıklarında eşini kaybetmiş, iki çocuk sahibi bir kadındı. Onun cazibesinden etkilenen Napolyon, döneminde hoş karşılanmasa bile bütün sorunları göz ardı etti ve sonunda sevdiği kadınla evlenmeyi başardı. Üstüne yasalara aykırı olmasına rağmen onu imparatoriçe ilan etti. Fakat Josephine, Napolyon’a istediği erkek varisi hiç veremedi ve Napolyon içi kan ağlayarak da olsa 13 yılın ardından onu terketmek zorunda kaldı. Sonrasında başkasıyla evlenip istediği varise sahip olsa bile ölüm döşeğinde hala Josephine’in adını sayıklıyordu.
3. Leyla ile Mecnun
Yerel aşk destanlarından olan Leyla ile Mecnun’un hikayesinin 1500’lü yıllarda geçtiğine inanılıyor. Kabile reisinin oğlu Kays, başka bir kabile kızı Leyla’ya aşık olduktan sonra işler karışır ve annesi, Leyla’yı eve kapatır. Hasretinden kendini çöllerde bulan Kays, kısa sürede akıl sağlığını kaybeder ve mecnuna döner. Bu haliyle Leyla’yı istemeye karar verir fakat halini görenler ona artık ‘Mecnun’ adıyla hitap etmeye başlar. Leyla’nın ailesi de bu nedenle Mecnun’u kızlarına layık görmezler. Fakat Leyla da Mecnun’a içten içe aşıktır ve çölde onu bulmaya karar verir. Mecnun ise karşısına çıkan Leyla’yı sanrılar gördüğü için tanımaz, sonunda Leyla üzüntüsünden ölür gider. İşin farkına sonradan varan Mecnun ise Leyla’nın kabrine sarılarak hayatını kaybeder.
4. Ferhat ile Şirin
Amasya’nın ünlü destanı Ferhat ile Şirin, birbirine ilk görüşte aşık olan iki insanı anlatan bir başka efsane. Şirin’e olan aşkını süslediği saraylarda gösteren Ferhat, sonunda sultanın kızı olan Şirin’i istemeye karar verir. Fakat sultan kızı vermek istemez ve bu nedenle Ferhat’a yapamayacağını düşündüğü bir görev verir. Görevi dağı delip suya ulaşmak olan Ferhat, azmiyle suya ulaşmayı başarır. Sultan ise bu durumu duyunca etrafa yalan haber salarak Şirin’in öldüğünü söyler. Bunu duyan Ferhat yaşama sevincini yitirir ve haberi alır almaz ölür, Ferhat’ın ölüm haberini alan Şirin de kendi canına kıyar. İşin sonunda köye çok özlenen su ulaşır fakat iki aşık yok olur. ?
5. Pyramus ve Thisbe
M.Ö. 300’lerde Babil İmparatorluğu’nda geçen bu aşk hikayesinin kahramanları, iki komşu çocuğu olan fakat evlenmeleri yasaklanan Pyramus ile Thisbe. Kentin en güzel kızı olan Thisbe sonunda aşık olduğu erkekle kaçmaya karar verir fakat bir dağ aslanı tarafından saldırıya uğrar. Güzel kız aslandan kaçabilse de ona peçesini kaptırır, Thisbe ise aslanın ağzında kızın peçesini gördüğü an, hayatının aşkının öldüğünü düşünerek intihar eder. Yine mutsuz biten bu hikayenin sonunda da iki aşık kavuşamaz ve geride kalan taraf da intiharı tercih ederek yok olur.
6. Tristan ve Isolde
1200’lü yılların İrlanda’sında yaşayan Tristan, amcası Kral Mark’ın karısı Isolde’ye aşık olduktan sonra kendini bir anda entrikalarla dolu üçlü bir ilişkinin tam ortasında bulur. Her iki taraf da birbirine aşık olsa da aradaki kral nedeniyle kimse duygularını tam anlamıyla ifade edemez, hatta sadece cinsellikten ibaret bir ihtiras olduğunu söyleyerek inkar eder. İkilinin arasındaki aşkı duyan kral ise Tristan’ı öldürür. Isolde o yaşarken itiraf edememiş olsa da aşkını sonunda haykırır ve Tristan’ın cesedi başında ölür.
7. Franz Kafka ve Milena Jesenska
Franz Kafka’nın ünlü eseri ‘Milena’ya Mektuplar’da her bir detayının yer aldığı bu aşk hikayesi, yine sonu mutsuz bitenlerden. Çünkü ikili birbirine aşık olduğunda Milena evli bir kadın, Kafka ise nişanlı bir erkekti. Bunalım ve buhran dolu hayatında Milena’yla tanıştıktan sonra bir nebze de olsa mutluluk bulan Kafka, uzun yıllar büyük aşkına mektuplar yazmıştı. Eşi tarafından aldatılan Milena Kafka’ya, Kafka da ona aşıktı fakat ikili asla bir araya gelemedi ve bu aşk sadece birbirlerine yazdıkları satırlarda kaldı. Sonradan Kafka’nın mektupları kitaba çevrilmiş olsa da Milena’nınkiler, onun isteğiyle yakıldığından hala gizemini korumaya devam ediyor.
8. Prens Edward ve Wallis Simpson
İngiltere tarihinin belki de en çalkantılı aşk hikayesi olan Prens Edward ve Wallis Simpson aşkı, aşkın engel tanımadığını kanıtlayan bir efsane. Aşkı için kraliyetten ve unvanından vazgeçen Prens Edward, Wallis Simpson için ülke değiştirdi, Amerika’ya yerleşti ve kraliyetten aforoz edildi. Bunun tek nedeni ise kraliyetin boşanmış ve dul insanlarla evliliğe izin vermiyor oluşuydu. Wallis Simpson zengin ve varlıklı bir ailenin dul kızıydı, ikilinin bir araya gelmesine engel olan temel neden de Simpson’ın dul olmasıydı. Fakat Edward ve Wallis, her şeye rağmen birlikte olmayı başardı. Kraliyeti karşısına alan, aşkı için pek çok şeye göğüs geren Prens Edward ölene kadar aşkıyla mutlu bir hayat geçirdi. ❤️
9. John Lennon ve Yoko Ono
John Lennon ve Yoko Ono arasındaki aşk, ikilinin 1966’da bir resim sergisinde tanışmasıyla başladı. Ancak o sırada Lennon’ın başkasıyla evli olması büyük bir problemdi. Sonrasında Lennon zaten aşık olmadığı eşinden ayrılmış olmasına rağmen, bu sefer de Ono ilişkiye hazır değildi. Yaklaşık 18 ay Ono’nun peşinden koşan Lennon, sonunda istediğini aldı ve sevdiği kadını etkilemeyi başardı. İkili 1969’da evlendikten sonra mutlu, eğlenceli ve aşk dolu bir hayata da adım atmış oldu. Fakat bu evlilikten 1 yıl sonra Beatles dağıldı, Ono grubu dağıtan kadın olarak anılmaya başlandı, bundan 10 yıl sonra da Lennon bilindiği gibi bir hayranı tarafından öldürülünce bu efsanevi aşk son bulmuş oldu.
10. Frida Kahlo ve Diego Rivera
Frida, tarihin belki de hayatı acılarla geçen en ünlü ressamı. Geçirdiği felce rağmen hayata umutlu bakma yetisini ve neşesini hiç kaybetmeyen Frida’nın şansı ne yazık ki aşkta da yaver gitmedi. Kendinden 21 yaş büyük olan ressam Diego Rivera, kimse desteklememesine rağmen hayatı boyunca sevdiği tek adamdı. Hayatının erkeğiyle 1929 yılında evlenmiş olsa da Diego onu sürekli aldatıyor, Frida ise büyük aşkı nedeniyle bu duruma göz yumuyordu. Çünkü ona göre Diego tek bir kadınla hayatını geçiremeyecek kadar çapkın ve karizmatik bir erkekti. Ancak 10 yıllık evliliğin sonunda Frida, eşini kız kardeşiyle basınca işler değişti ve ikili boşandı. Bu fırtınalı aşk bir iyi bir kötü Frida ölene kadar devam etti ve bugüne bıraktığı sayısız eserde bir şekilde kendini hatırlatmayı başardı. ?